• Mehmet Taşanyürek röportajı(Tasarımcı; Ferrari, Edonis)

    FERRARİ ONDAN SORULUR
    Mehmet Taşanyürek yıllar önce kariyerine Ferrari ile başlayan ve çalışmalarını halen başarıyla sürdüren önemli tasarımcılarımızdan. Kendisiyle, okuyucularımız için “arşivlik” bir söyleşi yaptık.

    Mehmet Taşanyürek - Furkan Bilal İYİN
    OTOTREND dergisi, Şubat 2010


    Otomobillere ve otomobil tasarımına olan ilginiz nasıl başladı ve gelişti?

    Otomobillere ilgim kendimi bildim bileli var. İlkokula gitmeden önce rahmetli amcamın kullandığı otomobilin direksiyonunu tutardım yan taraftan, bazen bana bırakırdı, halen o keyfi unutamam. Otomobil tasarımına olan ilgim de kalem tutmaya başladığım günden beri başladı. Gelişme süreci ise ortaokul ve lise yıllarımda yakın arkadaşlarımın ve ağabeyimin otomobilleri ile başladı. Direksiyonuna geçtiğim zaman, bana göre neyin nerde olması gerekliliğini sürekli düşünüp tasarlamaya başladım. Mekaniğe olan merakım sayesinde, otomobilin hayati öneme sahip göstergelerinin hepsinin bir arada ve otomobili kullanırken fazla dikkati dağıtmayacak bir mesafe ve açıda olmasının faydalı olacağını kurguladım durdum. Harareti, yağın sıcaklığını ve yağ basıncını bir arada görmeliydim. Tabi ki o zamanın otomobillerinin çok azında bu detaylar vardı ve o kadar otomobil içinde beni ilk ve en çok etkileyen Alfa Romeo’nun iç ergonomisi olmuştur. Yaptığım incelemeler neticesinde alt karoserisi ve mekaniği sabit kalmak suretiyle,  otomobilin üst tasarımının defalarca değiştiğini gördüm ve bunun üzerine de mevcut bir model örnek alarak ve onun mekanik kısmıyla da hiç oynamayarak dış ve iç tasarıma odaklandım. 1970’li yıllarda İstanbul’a gelen 2 adet Dino Ferrari de beni çok etkiledi. Bugün 120 adede ulaşan Ferrari 1/18 koleksiyonumun ilk modellerini o yıllarda almıştım.Gelişim süreci esasında hep kendi gayretim ve araştırma merakım sayesinde oldu, bu halen de devam ediyor. Tasarım kriterlerini oluşturmaya başladığım zaman, söz konusu otomobilin tüm mekanik detaylarını da inceliyorum. Bu detaylar bana hep ipuçlarını veriyor.

    Birçok tasarımcı spor otomobil tasarlamaktan zevk duyar; ancak üretilecek bir spor otomobil tasarlamak da her tasarımcıya nasip olmaz. Ferrari-PininFarina  deneyiminizden ve Edonis’ten bahseder misiniz?


    Ferrari ‘ye davet edilmemdeki neden, o yıllarda beni çok etkileyen 308 modelinin çamurluklarını şişirip, ön ve arkasında yaptığım değişiklikler. Farkında olmadan daha çıkmamış ve model aşamasında çalışmaları yapılan 288 GTO’nun çok yakınını tasarlamışım! Bu daveti bana yapan Dr.Eng.Angelo BELLEI  ile o zaman karşılaştım. Kendisinin TESTAROSSA projesini yaratan kişi olması da beni çok etkiledi. Testarossa’nın anatomik çizimlerini yapan Sig.B.Belli, şasi mühendisi Dr.Eng.Nicola MATERATZI ile de o zaman tanıştım. Ferrari’den Pininfarina’ya geçmem de, Sig.Bellei’nin beni Lorenzo RAMACIOTTI’ye tavsiye etmesiyle gerçekleşti. Aynı dönemde tanıştığım Sig.Leonardo Fioravanti  otomobil tasarımına bakış açımı değiştirdi, çok önem verdiğim bazı detayların aslında gereksiz olduğunu o zaman öğrendim. Tasarladığım bir dizi Ferrari modelindeki bazı detaylar o dönemde hayat buldu. F-40’ın arka spoileri bu detaylardan bir tanesi. Yurtdışı deneyimlerim, Padane,  Kamei, Zender ve daha sonra da MS Design firmalarına iç tasarım ile body kit ekipmanları tasarlayarak gelişti. Bunun yanında Sig.Belli’den öğrendiğim teknikle airbrush kullanarak  bazı spor otomobil modellerinin anatomik çizimlerini gerçekleştirdim.Bu modeller arasında Lancia S-4, Ferrari Testarossa, Fiat 131 Abarth, Bugatti EB-110 gibi modeller bulunuyor. Türkiye’ye döndüğüm zaman Hasan Yurdakul’a tasarladığım jipin de önemli bir yeri var.


    Edonis, 2000 yılında lansmanı yapılan dünyadaki TEK milenyum super-sport otomobil. 2005 yılından beri B.Engineering’e bağlı olarak proje bazında çalışıyorum. Firma eski BUGATTI fabrikasının mühendislik şirketi. 1999 yılında BUGATTI’nin “sadece ismi” VW guruba satıldıktan sonra firma tasarım ve mühendislik konularında çalışmalarına devam ediyor. Edonis modelinden geliştirilen Fazzll modelinin ön ve arka kısımlarıyla iç tasarımı bana ait. Model çalışmaları bitti, uygulamalar önümüzdeki yıl bitecek ve üretime geçilecek. İki yıl için üretim hakkı yabancı bir şirket tarafından satın alındı. Söz konusu şirket için üretim yapılacak. B.Engineering şirketinde, Ferrari’den tanıdığım Dr.Eng.Nicola MATERATZI, Dr.Eng.Amgelo BELLEI, Dr.Eng. Federico TROMBI ve Dr.Eng. Ali CANKO’nun olması beni firmaya bağlayan önemli nedenlerden bir tanesi. Özet olarak otomobil ve tekne tasarımları istekleri B.Engineering’den bana geliyor, ben de yapıyorum. Son proje Aston Martin Sportwagon, sadece otuz adet üretilecek. Türkiye’de de iki ay önce, aynı konularda faaliyet gösterdiğimiz ve eski arkadaşım olan Tolga Hadimoğlu ile yeni bir endüstriyel tasarım stüdyosu kurduk. Özellikle otomotiv firmalarına endüstriyel tasarım projeleri üretmeye başladık.



    Tekne ve moda tasarımı konusunda da uzmanlığınız ve tecrübeniz var. Farklı alanlardaki uzmanlıklarınız otomobil tasarımı çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?


    Tekne de otomotiv gibi bende çok eski bir tutku. Çok küçük yaşlarda rahmetli babamın Salacak’ta bulunan tekne çekek yerine gider ve hayranlıkla Athar Beşpınar Bey’in tasarımı olan Kısmet’in yapılışını izlerdim. Yine B.Engineering’ le ilgili olarak gelen projeler üzerine, sahil koruma ve power boat kriterlerine uygun, Pescar’a da  bu tip tekneleri tasarlayıp imal eden küçük bir tersanede bulundum ve onların isteği doğrultusunda sahil koruma için 14-18 metreler arasında tekneler tasarladım, talep geldikçe bu çalışmalarım devam ediyor.

    Moda tasarımının da temeli Milano’da kaldığım süreçlere dayanıyor. Yakın bir dostumun tanıştırdığı Lorenzo Banfi beni bu konuda yetiştiren bir tasarımcı. Onun kanalıyla tanışıp atölyesinde bir müddet çalıştığım Porto Rico’lu Antonio Lopez de fashion illustration konusunda çok önemli bir isimdi. Türkiye’de ilk koleksiyonları 1987’de Berke ve Ekip firmalarına hazırladım. Sonra zaman içinde değişik firmaların model kadrolarını yönettim. Örmeiş bu firmalar arasında benim için en önemli olanıdır.
    Farklı alanlardaki bilgi birikimim, özellikle otomobil, minibüs, otobüs ve teknelerin iç tasarımlarında çok yardımcı oluyor. Önceden de belirttiğim gibi araştırmacı yanımdan dolayı 20.000’e yakın dokümanım var. Bu dokümanlar arasında otomobil, tasarım, kostüm ve desen tarihinden tutun aklınıza ne geliyorsa çoğu arşivimde mevcut.

    Otomobil kavramı “benliğin yansıması” olarak da tanımlanıyor. Sizin benliğinizin yansıması olarak tanımlayabileceğiniz otomobil hangisi?


    F-40 Ferrari

    Sizce otomobil tasarımı “altın çağını” yaşadı mı yoksa süreç devam mı ediyor?  Otomotiv tasarımı ve tasarımcısının dünü, bugünü ve yarınını değerlendirecek olursanız nasıl bir tablo ortaya çıkar? 


    Bence altın çağını yaşadı. Teknoloji ve güvenlik olarak şu an en üst noktada olabilir ama tasarım olarak bu süreci bitirdi. Özellikle otomobil tasarımında teori ve pratik hayati öneme sahip. Bu iki detayı bir araya getiremezseniz işiniz çok zor. Bilgisayar dönemi başladığında, bir süre kişisel yeteneklerle ortaya çıkan tasarımlar ikinci plana atıldı. Nuccio Bertone’nin bir kaporta ustası, Pininfarina’nın da Bertone gibi çamurluk ustası, Giorgetto Giugiaro’nun Bertone’de temelden yetişen bir tasarımcı olduğu, Giotto  Bizzarini’nin de Bertone gibi aynı temelden geldiği önemsenmedi. Sanıldı ki, bilgisayar çıktı, tasarım olarak beceri ye ihtiyaç kalmadı ve her şey bu beceri olmadan da yapılır. Böylelikle de yeni bir döneme geçildi; ama bence şu an Ital Design firmasındaki tüm tasarımlar kesinlikle Giugiaro eli değmeden uygulamaya girmiyor. Pininfarina’ya baktığımızda, çok çok önemli bir isim olan Sig.Lorenzo Ramaciotti Fiat gurubunda. Bertone iflas etti ve uzun yıllar kapalı kaldı, satın alan yeni firma bünyesinde faaliyetlerine başlayacak. Kısacası bilgisayar çok önemli, bu inkâr edilemez, özellikle uygulamada; ancak tasarımda kişisel becerilerinizi destekler, bu becerileri oluşturmaz. Tasarımla uğrasan her kimse, ne tasarımı olursa olsun teori ve pratiği bilmek zorunda. Bu tabi ki tamamen benim fikrim yanlış anlaşılmasın.

    Motor sporlarıyla da oldukça ilgilisiniz. 


    Genelde motor sporlarının ilgi duyduğum kolunda iyi bir takipçisi oldum. 1979’da lisans aldım ve ilk ralli tecrübemi yaşadım. Bu konu hakkındaki en unutulmaz anım, hala hayran olduğum 037 ralli otomobiliyle Lorenzo Banfi ile birlikte Como mahalli rallisinde gurubumuzda ikinci olmamız.




    Son dönemde Türkiye’de yapılan özel otomobiller hakkında ne düşünüyorsunuz?


    Türkiye’de her şey yapılıyor. Helikopter milinden tutun da aklınıza ne geliyorsa, tabi ki otomobil de yapılacak, er veya geç. Yapılan otomobiller bunun sinyalleri. İyi veya kötü tasarım o başka konu, en iyiyi yaparak başlama şansınız zaten yok; ama aşamalar belli ve hepsi gerçekten büyük bir çabanın ürünü. Bir gün kendi markamız da gelecek, buna inanıyorum.

    Ülkemizde otomotiv tasarımı ile ilgilenen binlerce kişi var. Otomotiv tasarımını meslek edinmek isteyenlere neler önerirsiniz? Konuyla ilgili kaynak kişi olarak önerebileceğiniz isimler de mutlaka vardır.


    Kesinlikle tasarımın üzerine gitsinler. Çok çok yetenekli gençler var, bana göre hepsinin önü çok açık, ama önceden de belirttiğim gibi,  işin teori kısmı ve sabır da çok önemli. Ve unutmasınlar ki yapılan her tasarım ve yeniliğe genelde alerjisi olan ve ilk önce negatif tepki veren bir toplumuz. Hevesler kırılmasın artık, hemen hemen her şey elimizin altında. İTÜ’den Mehmet ERKÖK ve ODTÜ’den Refik TOKSÖZ, ikisi de çok değerli dostlarımdır.


    Mehmet Taşanyürek - Furkan Bilal İYİN
    OTOTREND dergisi, Şubat 2010
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Video: Turk Design Studio - TRT Süper Spor programı işbirliği ile yayımlanan tasarımcı röportajları: Mehmet Taşanyürek



    Mehmet Taşanyürek fotoğraf galerisi:
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
     
     
       
     
     
       
     
     
      






    0 yorum → Mehmet Taşanyürek röportajı(Tasarımcı; Ferrari, Edonis)

    Yorum Gönder